4/C Çalışanları Mutsuz

4/C Çalışanları Mutsuz

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 4/C’li çalışanları, haneleri gezip anket yaparken insanlara, “Yaşamınızdan mutlu musunuz?” diye soruyor. Ama 4/C çalışanlarının yaşamlarından mutlu olduğunu söylemek zor. Geçici personel statüsüne, uzun mesai saatlerine, esnek çalışmaya, düşük ücretlere ve en temel haklarının gasp edilmesine karşı direniyorlar. Nuran Öztürk, TÜİK’in 4/C’li çalışanlarından. 12 yıldır kurumun işgücü bölümünde çalışıyor. “Her an işten çıkarılma tehdidi yaşayarak, evlere gidip işsizlik boyutunu araştırıyoruz” diyor ve ekliyor: “TÜİK, yaşam memnuniyeti anketini çalışanlarına yapsa, tüm sorulara ‘hayır’ cevabı gelir.”
YILLARDIR ‘GEÇİCİ’ PERSONEL TÜİK'te, 2001 yılında çalışmaya başlayan Öztürk hâlâ sözleşmeli. “Kadro vereceğiz diye kandırıldım. Yıllarca kadro bekledim. En sonunda 'geçici personelsiniz, geçicilere kadro verilmiyor' dendi. 2007’de tek başıma dava açtım. 4/C statüsünden 4/B’ye geçebilmek için. Davanın sonucuna bakarsak 4/C’li bile değiliz. Geçici işçi statüsünde bile görünmüyoruz. Mevsimlik işçi gibi gördüler bizi” diyor.
HER AN İŞTEN ÇIKARILMA TEHDİDİ
İstanbul’da aynı günde 5-6 farklı bölgede mahalle mahalle gezip hane halkına anket yaptığını anlatan Öztürk, geçici personel statüsünde olmasına rağmen yaptığı işin süreklilik arz ettiğini belirtiyor. Çünkü bir haneyi bir buçuk yıl takip etmek zorunda. Esnek çalışma ve yoğun iş yükünün çalışanları nasıl zorladığını ise şöyle anlatıyor: “15 günde, önceden belirlenmiş 80 haneyle görüşmek zorundayız. Bizi çok geç saatlere kadar çalışmaya zorluyorlar. Akşam on buçukta, on birde eve döndüğüm oluyor. Başka türlü işi yetiştirmek imkânsız. İşi yetiştiremediğimizde hafta sonu izni kullanamıyoruz. Görüştüğümüz aileler iş saatlerimizde belirleyici oluyor. Akşam sekizden sonra uygunum dediklerinde, Pazar gününe randevu verdiklerinde gitmeme şansınız yok. Çünkü elinizdeki işi bitiremediğimizde ‘performansınız düşük’ diyorlar. Düşük performans ise işten çıkarma gerekçesi. Her an işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıyayız; ama işsizlik araştırması yapan da biziz yani.”
www.4cmagdurlari.blogspot.com
‘İŞ ÜSTÜNE İŞ YÜKLÜYORLAR’
Mevcut iş yüküne fazladan iş bindirmek de bir diğer sorun. Aynı anda iki işi birden yapmak zorunda kaldığını anlatıyor Öztürk. “Şimdi bir de yaşam memnuniyeti anketi çıktı. Elimizdeki işi yetiştiremezken iş üstüne iş ekliyorlar. Ve bu çalışmayı benim yaptığım işin içine denk getiriyorlar. Diyorlar ki bir evde iki saat kalabiliyorsunuz. 150 tane soru soruyoruz bu ankette. Her kişiye ayrı ayrı tek tek. Yaşamınızdan mutlu musunuz? Sizi hayatta en çok ne mutlu eder? Nefesiniz tükeniyor sorarken. TÜİK, yaşam memnuniyeti anketini çalışanlarına yapsa, tüm sorulara ‘hayır’ cevabı gelir.”
‘HANE YEMEK VERMEZSE SİMİT YİYECEKSİNİZ’
Ayda 975 lira kazandığını söyleyen Öztürk, kurumun karşılamadığı yol ve yemek masraflarını düşünce eline asgari ücretten az bir gelir geçtiğini belirtiyor. Evlerde yemek ikram edilirse yiyoruz. Hane yemek vermezse simit yiyeceksiniz” diyor. Sahada çalışanların yol masrafları için yol kartı verilmiş. Ancak yalnızca belediye otobüslerinde geçiyor. Halk otobüsleri, metro ve vapurun yol kartına dahil olmaması çalışanlar için ciddi mağduriyet yaratıyor. Çalışanlar, hafta sonu izinlerini yoğun iş yükü yüzünden kullanamazken, 22 gün olan yıllık izinlerini ise ancak dört parçada kullanabiliyor. Yıllık izinlerinden iki gün kullanabilmek için ise bir ay çalışmış olmaları gerekiyor.
‘ŞİMDİ EMEKLİ OLSAM DAHA RAHAT YAŞARIM’
“Biz taleplerimizi dile getirdiğimizde çok fazla bir şey istemeyin o haklar da elinizden alınır dendi bize. Sözleşmeniz yenilenmeyebilir, diyerek insanlarda korku bırakıyorlar. Gece çalışacak, evinde sorumluluğu olmayan, hamile olmayan, artı geliri olan, keyfi çalışan eleman arıyorlar” diyor Öztürk. Ve ekliyor: “Emeklilik durumundayım. Şimdi emekli olsam maaşım daha fazla, daha rahat yaşarım. Ancak sendikalı oldum ve bu mücadele sonuç elde edene kadar çalışmaya devam edeceğim.”
TÜİK evlendi diye bile çalışan çıkardı
TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü’nün 4/C’li çalışanı Evren Kayaş, 2 günlük iznine 7 günlük evlilik izni eklemiş, kendisinden izin kullanmayanlarla aynı performans beklenerek “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkarılmıştı.
KİM NE DEDİ?
‘Herkesi 4/C’li yapmayı hedefliyorlar’
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Ahmet Kesik: 1972’den beri çeşitli adlar altında çalıştırılmalarına rağmen kamuoyu 4/C’lileri TEKEL işçileriyle tanıdı. Kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu eskiden güvenceli 4/A’lı iken bugün daha çok 4/C’li, 4/B’li olarak sözleşmeli çalıştırılıyor. Yalnızca TÜİK’te de değil, Maliye, Adliye, İçişleri, Gençlik Spor İl Müdürlüklerinde de 4/C statüsünde işçi çalıştırılıyor. Ayda asgari ücrete ve en fazla 1000 liraya çalışan 4/C’lilere 11 ay 28 günlük sözleşme imzalatıyorlar ve mesaiye kaldıkları, daireyi en erken açan ve en son kapatan oldukları halde bu sözleşmelerden dolayı onlara fazla mesai ücreti dahi verilmiyor. Alanda işsizlik ciddi boyutta ve 700-800 liraya geçinemeyen insanların yerini dolduracak işsizleri alıyorlar. Önümüzdeki yıllarda herkesi güvencesiz, ucuz işgücü olarak 4/C’li yapmayı hedefliyorlar. Bizi güvencesizliğe, 19. Yüzyılın koşullarına götürmeye zorluyor bugünkü neoliberal, muhafazakâr hükümet. Sendikamızın Merkez Temsilciler Kurulu’nda bir karar aldık. Dedik ki ya biz 4/C’lileri yanımıza getireceğiz, güvenceli yapacağız; ya da bunu başaramazsak 4/C’lilerin yanına biz gideceğiz, güvencesiz olacağız.
Kaynak:Birgün Gazetesi
Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.

Paylaş | |

Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberler ve köşe yazıları yukarıdaki butonlar kullanılarak veya aktif link verilerek kullanılabilir.www.4cmagdurlari.blogspot.com