Yusuf YAZGAN Kamu Çalışanları ve 4/C'liler için 455 Km. Yürüdü (Video)

Yusuf YAZGAN Kamu Çalışanları ve 4/C'liler için 455 Km. Yürüdü
Kamu çalışanlarının hakları için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş eylemi başlatan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, 455 kilometre yol yürüyerek Ankara’ya ulaştı. Yüzlerce kişi tarafından karşılanan Yusuf Yazgan, “Aldığı ücret yoksulluk sınırının çok altında olan memurlarımız, doğal tüketim maddelerine ardı ardına gelen zamlarla ve 666 Sayılı KHK ile ellerinden alınan haklarla zor günler geçirmektedir. Memurlarımız adeta yoksulluğa mahkum edilmektedir. 666 Sayılı KHK iptal edilmelidir” dedi.
Kamu çalışanlarını 666 sayılı KHK ile kaldırılan fazla mesai ücretleri, ek ödemeleri ve ikramiyelerin geri verilmesi, 4/C’liler ile sözleşmelilerin kadroya alınması için 20 Şubat’ta İstanbul’dan yürüyüş eylemi başlatan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan, Ankara’ya ulaştı. Genel Başkan Yusuf Yazgan, 18 gün süren eyleminde 455 kilometre yol yürüdü.
Yusuf Yazgan, Atatürk Orman Çiftliği kavşağında Memur-Sen’e bağlı sendika başkanları ve ülkenin dört bir yanından gelen yüzlerce kamu çalışanı tarafından karşılandı. Yürüyüş, ‘Kapıkulu değil devlet memuruyuz’ ‘Ücreti yoksa fazla mesai de yok’ ‘Memuruz haklıyız kazanacağız’ sloganlarıyla Abdi İpekçi Parkı’na kadar devam etti.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Abdi İpekçi Parkı’nda açıklama yapan Yazgan, memurların mali ve özlük haklarını iyileştirmek iddiasıyla yürürlüğe konan 666 Sayılı KHK ile kamu çalışanlarının maaşında 2011 yılından bu yana 500 liraya varan düşüş yaşandığını söyledi. Memurları ilgilendiren düzenlemelerin KHK’larla değil, komisyonlarda tartışılarak TBMM tarafından yasalaşması gerektiğini vurgulayan Yazgan, “666 Sayılı KHK, TBMM ve sendikalar baypas edilerek alelacele hazırlanmış ucube bir kararnamedir. Kars’taki Ucube anıt nasıl yıkıldıysa, çalışanların haklarını ellerinden alan bu ucube 666 Sayılı KHK’da iptal edilmelidir” dedi.

Kamu çalışanlarının KHK ile kaldırılan haklar nedeniyle zor günler geçirdiğini kaydeden Yusuf Yazgan, “Son araştırmaya göre, Şubat ayında 4 kişilik çekirdek ailenin açlık sınırı 1000 lira, yoksulluk sınırı yaklaşık 3000 lira olarak belirlendi. Aldığı ücret yoksulluk sınırının çok altında olan memurlarımız, doğal tüketim maddelerine ardı ardına gelen zamlarla ve 666 Sayılı KHK ile ellerinden alınan haklarla zor günler geçirmektedir. Memurlarımız adeta yoksulluğa mahkum edilmektedir” diye konuştu.
Kamunun iş yükünün bitirilmesi için çalışanların fazla mesaiye kalmak zorunda bırakıldığını ileri süren Yusuf Yazgan, “Çalışanlar fazla mesaiye kalıyorsa ücreti de verilmelidir. Çünkü Anayasamızın 18’inci maddesine göre angarya yasaktır. Yine Anayasamızın 55’inci maddesi ise ‘ücret emeğin karşılığıdır’ demektedir. Memurlarımızın alın terinin karşılığını mutlaka ödenmelidir. Aksi yöndeki uygulama apaçık anayasal bir suçtur. Fazla çalışmanın ücreti verilmeyen bir Avrupa ülkesi göstersin biz de fazla mesai ücreti istemeyeceğiz. Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Çalışanların emeğinin ve alın terinin karşılığını istiyoruz. Eylemimiz sırasında fazla mesai ücretlerinin ödenmesiyle ilgili çalışma başlatıldığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından bizzat ifade edildi. Bu çalışmanın en kısa zamanda sonuçlandırılmasını ve hayata geçirilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Haberin Video Görüntüleri

www.4cmagdurlari.blogspot.com
Büro Memur Sen Genel Başkanı Yusuf YAZGAN Basın Açıklamasında Şunları Söyledi.
Değerli basın mensupları, kıymetli kamu çalışanları,
20 Şubat 2013 Çarşamba günü İstanbul Bakırköy Adliyesi önünden başlattığımız yürüyüş eylemimizin 18’inci gününde Ankara’ya ulaştık. Eylemimize başladığımız günden bu güne 455 kilometrelik yolu kar, fırtına, yağmur, çamur demeden aştık. Bu kutlu yürüyüşümüzde yol boyunca bizlere eşlik eden, arayarak destek veren tüm Memur-Sen ailesine teşekkür ediyoruz.
Esasen, emeğin karşılığını verme, hak arama, adalet, kamu vicdanı gibi konular değerler sendikacılığımızın düşünsel temellerinde önemli bir yer tutmaktadır. Kutlu yürüyüş eylemimiz genelde memur sendikacılığı, özelde ise Büro Memur-Sen değerler sendikacılığında çok önemli bir duruş ve çok önemli bir dönemeçtir. Çünkü memur sendikacılığı tarihinde kamu çalışanları adına böyle bir yürüyüş ilk defa yapılmıştır. Bu yürüyüş eylemiyle kimi kesimleri şaşkınlığa uğrattığımızın farkındayız. Ancak şaşılacak bir şey yok. Çünkü kamu çalışanlarından aldığımız gücü yine kamu çalışanları için kullanıyoruz ve onların hakları için mücadele veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.
Değerli basın mensupları,
Memurların mali ve özlük haklarını iyileştirmek iddiasıyla yürürlüğe konan 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Kamu çalışanlarının ellerinden alınan;
-Fazla mesai ücretlerini geri almak için yürüdük
-İkramiyeleri geri almak için yürüdük
-Ek ödemeleri geri almak için yürüdük
-Sözleşmelilerin kadroya alınması için yürüdük
-4-C’lilerin kadroya alınması için yürüdük
-Yıllardır çıkarılmayan Milli Arşiv Kanunu’nun çıkarılması için yürüdük
-2011 yılından bu yana çalışanların bordrolarındaki 500 liraya varan kayıpları için yürüdük
-Maliye Bakanlığı çalışanlarının, Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının, Adliye çalışanlarının, SGK çalışanlarının, Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının, Valilik ve Nüfus çalışanlarının, Gençlik Spor çalışanlarının, TÜİK çalışanlarının, İş-Kur çalışanlarının, Gümrük çalışanlarının, hizmet kolumuzda bulunan tüm çalışanların, kısacası mağdur olan tüm kamu çalışanlarının ellerinden alınan hakları için yürüdük.
Memurlarımızı ilgilendiren düzenlemeler kanun hükmünde kararnamelerle değil, komisyonlarda tartışılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından yasalaşmalıdır. 666 Sayılı KHK, TBMM ve sendikalar baypas edilerek alelacele hazırlanmış ucube bir kararnamedir. Bu ucube kararname yayınlanır yayınlanmaz Başbakanlık önünde yaptığımız basın açıklamasıyla ilk tepkiyi Büro Memur-Sen olarak biz gösterdik. 2013 yılında 666 KHK ile kamu çalışanlarının fazla çalışma ücretlerinin ellerinden alınmasının hemen ardından Güvenpark’ta yaptığımız kitlesel basın açıklamasıyla yapılan yanlışı ve haksızlığı yine biz haykırdık.
Hükümetin, yanlışın düzeltilmesi yolunda somut bir adım atmamasından dolayı İstanbul’dan Ankara’ya yürümeye karar verdik ve eylemimizi gerçekleştirdik. Nihayet, kararlılığımızı, haklı mücadelemizi, ayak seslerimizi kamuoyu ve yetkililer duydu. Eylemimiz sırasında fazla mesai ücretlerinin ödenmesiyle ilgili çalışma başlatıldığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından bizzat ifade edildi. Bu çalışmanın en kısa zamanda sonuçlandırılmasını ve hayata geçirilmesini bekliyoruz.
Kıymetli arkadaşlar,
Konfederasyonumuz Memur-Sen’in yaptığı son araştırmaya göre, Şubat ayında 4 kişilik çekirdek ailenin zorunlu tüketim harcaması için gereken tutar, yani açlık sınırı 1000 TL’dir. Yine 4 kişilik ailenin asgari şartlarda geçinebilmesi için harcaması gereken tutar, yani yoksulluk sınırı yaklaşık 3000 TL’dir. Aldığı ücret yoksulluk sınırının çok altında olan memurlarımız, doğal tüketim maddelerine ardı ardına gelen zamlarla ve 666 Sayılı KHK ile ellerinden alınan haklarla zor günler geçirmektedir. Memurlarımız adeta yoksulluğa mahkum edilmektedir.
Değerli basın mensupları,
Kamunun iş yükü fazla mesai yapmadan bitirilemez. İşlerin bitirilmesi için kamu çalışanları fazla mesaiye kalmak zorunda bırakılmaktadır. Çalışanlar fazla mesaiye kalıyorsa ücreti de verilmelidir. Çünkü Anayasamızın 18’inci maddesine göre angarya yasaktır. Yine Anayasamızın 55’inci maddesi ise ‘ücret emeğin karşılığıdır’ demektedir. Fazla çalışma bir emektir, bir alın teridir. O zaman bu emeğin karşılığı, memurlarımızın alın terinin karşılığını mutlaka ödenmelidir. Aksi yöndeki uygulama apaçık anayasal bir suçtur.
Avrupa Birliği’ne girmek için amansız bir mücadele veren iktidar, bizlere fazla çalışmanın ücreti verilmeyen bir Avrupa ülkesi göstersin biz de fazla mesai ücreti istemeyeceğiz. Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. ‘Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor’ diyenlerden, çalışanların emeğinin ve alın terinin karşılığını istiyoruz. Ucube anıt nasıl yıkıldıysa, çalışanların haklarını ellerinden alan bu ucube 666 Sayılı KHK’da iptal edilmelidir.
Büro Memur-Sen olarak, kimden gelirse gelsin her zaman haksızlığın karşısında durduk, durmaya devam edeceğiz. Siz varsanız biz de varız. Büro Memur-Sen de var. Memur-Sen de var. 2 milyon 600 bin kamu görevlisi de var. Bu mücadele burada bitmez. Yeni mücadelelerde buluşmak üzere hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum, Allah’a emanet olun.
Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.

Paylaş | |

Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberler ve köşe yazıları yukarıdaki butonlar kullanılarak veya aktif link verilerek kullanılabilir.www.4cmagdurlari.blogspot.com