4/C li Personel İçin Üretimden Gelen Gücümüzü Kullanırız
Türkiye Kamu Sen genel başkanı İsmail Koncuk Esnek İstihdam Kabul Edilemez; Tüm Sözleşmeli ve 4-C’li Personelin Kadroya Geçirilmesi İçin Gerekirse Üretimden Gelen Gücümüzü Kullanırız dedi.
TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL BAŞKANI İSMAİL KONCUK’UN
TARTIŞILAN ESNEK İSTİHDAM UYGULAMASI
İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI METNİ
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Esnek İstihdam Kabul Edilemez; Tüm Sözleşmeli ve 4-C’li Personelin Kadroya Geçirilmesi İçin
Gerekirse Üretimden Gelen Gücümüzü Kullanırız”
Türkiye Kamu-Sen, yıllardır kamuda sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilmesi, 4/C, kısmi zamanlı, geçici, vekil, ücretli, usta öğretici, sözleşmeli gibi değişik adlar altında esnek istihdam mantığı içinde çalışan tüm personelin, kadroya geçirilmesi için mücadele etmekteyiz.
Türkiye Kamu-Sen’in uzun yıllar boyunca sözleşmeli personellerimiz adına sürdürdüğü mücadelenin temelinde; sözleşmeli, esnek personel çalıştırılması uygulamasının uluslar arası sözleşmelerde tanımlanarak, ülkelere tavsiye edilen düzgün iş, “decent work” kavramına uygun olmadığı, kamu istihdamına güvencesizliği yerleştirdiği, çok başlı bir uygulamanın önünü açtığı ve karmaşık bir istihdam yapısı doğurduğu gerekçeleri yatmaktadır. Bu nedenle sözleşmeli istihdamı uygulamasının kaldırılması ve 657 sayılı kanunun 4/c maddesi kapsamında çalıştırılan geçici personel dâhil olmak üzere, kamu istihdamı mantığına uymayan ve esneklik içeren vekil imam, vekil ebe, vekil, ücretli öğretmen, sözleşmeli belediye personeli gibi tüm çalışanların kadroya geçirilmesi temel hedefimizdir. Oysa siyasi iktidar, kamu kesiminde memurluk güvencesini yok ederek yerine güvencesiz esnek istihdam uygulamasını hâkim kılmaya; kamu istihdam rejimini, esnekleştirmeye çalışmaktadır.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Son günlerde bütün basın yayın organlarında, kamuda ve özel sektörde esnek istihdama geçiş için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı haberleri yer almaktadır. Bilinmelidir ki, esneklik adı altında sunulan istihdam biçimi, her türlü güvenceden mahrum, tayin hakkı olmayan, aile bütünlüğünün korunmadığı, her türlü istismara açık, sendikasız, güvensiz ve güvencesiz bir modeldir. Bu noktada hükümet, seçim öncesinde kamudaki sözleşmeli personelin bir kısmını kadroya geçirerek, esnek istihdam yaklaşımının yanlışlığını ve yaptığı hatayı kabul etmiş, seçim sonrasında ise esnekleşme parolasıyla, bu yanlışa ısrarla devam edeceğini ortaya koymuştur. Tüm çalışanlarımız bilmelidir ki, küresel sermaye ve onun dümen suyuna giden yönetimler, çalışanlara karşı büyük bir saldırı içindedirler. Memur ve işçiler ayrım yapılmaksızın kazanılmış haklarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. İşsizlikle mücadele, verimlilik, sözleşmelilik gibi terimler altında yürütülen esnekleşme politikaların temelinde düşük ücret, güvencesiz bir iş yaşamı, örgütsüz, kıdem tazminatının kaldırıldığı, tüm saldırılara karşı yalnız ve korumasız bırakılmış bir çalışan isteği yatmaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak mücadelemiz, kamu kesimi başta olmak üzere, tüm ülkede istihdam mantığının güvenceli, sürekli ve uluslar arası sözleşmelerde tanımlanan “düzgün iş” kavramına uygun hale getirilmesidir. Yaşanan gelişmeler, politik tercihlerin mücadelemizin aksi yönünde olduğunu göstermektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak, çalışanlarımıza karşı başlatılan bu saldırılara sessiz kalmayacağımızı, 400 bini aşan üyemizden aldığımız ve üretimden gelen gücümüzü, haklarımızı korumak noktasında kullanmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.
Kaynak:Kamu-Sen Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.
Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberler ve köşe yazıları yukarıdaki butonlar kullanılarak veya aktif link verilerek kullanılabilir.www.4cmagdurlari.blogspot.com
Son günlerde bütün basın yayın organlarında, kamuda ve özel sektörde esnek istihdama geçiş için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı haberleri yer almaktadır. Bilinmelidir ki, esneklik adı altında sunulan istihdam biçimi, her türlü güvenceden mahrum, tayin hakkı olmayan, aile bütünlüğünün korunmadığı, her türlü istismara açık, sendikasız, güvensiz ve güvencesiz bir modeldir. Bu noktada hükümet, seçim öncesinde kamudaki sözleşmeli personelin bir kısmını kadroya geçirerek, esnek istihdam yaklaşımının yanlışlığını ve yaptığı hatayı kabul etmiş, seçim sonrasında ise esnekleşme parolasıyla, bu yanlışa ısrarla devam edeceğini ortaya koymuştur. Tüm çalışanlarımız bilmelidir ki, küresel sermaye ve onun dümen suyuna giden yönetimler, çalışanlara karşı büyük bir saldırı içindedirler. Memur ve işçiler ayrım yapılmaksızın kazanılmış haklarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. İşsizlikle mücadele, verimlilik, sözleşmelilik gibi terimler altında yürütülen esnekleşme politikaların temelinde düşük ücret, güvencesiz bir iş yaşamı, örgütsüz, kıdem tazminatının kaldırıldığı, tüm saldırılara karşı yalnız ve korumasız bırakılmış bir çalışan isteği yatmaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak mücadelemiz, kamu kesimi başta olmak üzere, tüm ülkede istihdam mantığının güvenceli, sürekli ve uluslar arası sözleşmelerde tanımlanan “düzgün iş” kavramına uygun hale getirilmesidir. Yaşanan gelişmeler, politik tercihlerin mücadelemizin aksi yönünde olduğunu göstermektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak, çalışanlarımıza karşı başlatılan bu saldırılara sessiz kalmayacağımızı, 400 bini aşan üyemizden aldığımız ve üretimden gelen gücümüzü, haklarımızı korumak noktasında kullanmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.
Kaynak:Kamu-Sen Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.
Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberler ve köşe yazıları yukarıdaki butonlar kullanılarak veya aktif link verilerek kullanılabilir.www.4cmagdurlari.blogspot.com
TEKEL Mağduru
YanıtlaSilSayın Kamu-Sen Başkanı İsmail KONCUK. Başkanım size bir TEKEL Mağduru olarak çok teşekkür ederim..
Biz TEKEL ciler 78 gün ANKARA'da direndik elimizden alınan Ekmeğimiz kadrolu işimiz ve çoluk çocuğumuzun rıskı için orada joplandık havuzlara atıldık biber gazına maruz kaldık sokaklarda kovalandık eksi 18 derecede sokaklarda yattık, bizlere yapılan haksızlığı dile getirdiğimiz için.. Bırakın Önünde eylem yapdığımız türkiş grevden söz etmeyi kumlu birilerinin sözcüsü gibi konuşuyordu..
Burdan tekrar Başkanımız Mustafa TÜRKEL' ede teşekkür ederim eylemdeki desteklerinden dolayı..
Lütfen biz TEKEL ve 4/c liler için birşeyler yapın çünki dayanacak gücümüz kalmadı..
Biz TEKEL ciler ne günah işledik bilmiyoruz daimi ve kadrolu işimizi elimizden alındı, Ailece perişan olduk aylığımızı 1500 TL den 850 Tl ye düşürüldü, Kadrosu elinden alnan ve mahkeme hakkı dahi olmayan arkadaşları her fırsatta dile etirdiniz ve on yıl sonra tekrar kadrolu iş sahibi ettiler peki biz TEKEL çalışanlarının neden kadrosunu aldılar??
AllAH Rızası için her konuşmalarında haktan adaletten ve eşitlikten dem vuranlar?? biz TEKEL cilerin kadrosunu işini tüm haklarımızı aldılar, bizleri ne olduğu belli olmayan kölelik düzenini andıran 4/c denen bir statüde 18 yıllık emeğimizi yerle bir ederek 850 TL ile çalışmaya mahkum ettiler..
Bu nasıl hak, adalet ve eşitlik ilkesi soruyorum ?? bir taraftan daimi kadrolu devlat çalışanını işten çıkarıp vatandaşlarını açlığa mahkum edip; özelleşen kurumlardaki memur arkadaşları ise tüm haklarıyla diğer kurumlara dağıtıp, işçileri ise tüm haklarını alıp 4/c li olarak çalışmaya mahkum ettiler..sora kalkıp özgürlüklerden demokrasiden somalideki insanlardan söz ediyorlar.... Bumu adalet, Bumu demokrasi, Bumu eşitlik ilkesi...
Yeter lütfen dayanacak takadımız kalmadı 850 TL ile 7 kişiyi geçindiremiyoruz...
ADIYAMAN'daki Tekel Türkiye tütününün %13'ünü karşılıyordu tütünü tüm harmanlarda kullanılıyordu 30 bin ekicisi vardı ve Türkiyenin en büyük işlemesine sahipti kapattınız ama İSTANBUL, İZMİR ve DİYARBAKIR hala açık durumda.. Yanlış anlaşılmasın niye kapatmıyorlar demiyorum ama tütün ve ekici bakımından en verimli yeri kapatacaksınız tütünü olmayan ve ekicisi olmayan yeride açık tutacaksınız bunun nasıl bir izahı olabilir..
Sayın Kmu-Sene tekrar teşekür ederim biz TEKEL ve 4/C lİlerin daimi Kadroya geçmesi için yaptığı çalışma ve desteklerinden dolayı..