Devlet Tiyatrolarına 4/C Davası
Kültür ve Sanat Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat-Sen), Devlet Tiyatroları'na, 4/B ve 4/C kadrolarından alınan terzi, marangoz gibi sahne gerisindeki personelin özlük hakları için dava açmaya hazırlanıyor. Sendika, uygulamanın Devlet Tiyatrolarının kuruluş yasası ile Uluslarası Çalışma Örgütü’nün (ILO) normlarına ters düştüğünü bildirdi.
Devlet Tiyatrolarının sahne gerisinde çalışmak üzere geçen yıldan bu yana 4/B ve 4/C kadrosundan personel alımı yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da daha önce verdiği bir söyleşide, bu durumu kabul etmiş ve Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nde “sanatçı” kadrosunda görevli personelin de ileride 4/C ve 4/B’den alınabileceğini dile getirmişti. Gerekçe ise istenildiği zaman sanatçıların iş aktini feshedebilmek. Günay’ın sözünü ettiği sistem, Devlet Tiyatrolarında ilk olarak sahne gerisinde çalışanlara uygulanmaya başladı.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Kültür Sanat-Sen de bu uygulamaya hukuki olarak yanıt vermeye hazırlanıyor.
Tiyatro özerkliğini yitirdi.
Sendikanın Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, konuyla ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:
Tiyatrodaki bu türlü bir istihdam biçimi, tüzel kimliğe sahip Devlet Tiyatrolarının kuruluş yasası olan 5441 sayılı yasasına aykırı. Yasada der ki:
Tiyatroya sınavla idari sözleşmeli kadro tahsis edilir.
Ancak kuruma, 4/B ve 4/C’den personel alımı durumunda, bu yasalar esnekleştirilir hale getirildi. Tiyatro, yasada belirtilen sınavı yapamıyor. Sınavı yapamama gerekçesi de tüzüğünün henüz oluşturulamaması. Dolayısıyla kuruma Maliye vizeli kadrolar tahsis ediyorlar. Bu şekilde çalışanlara önce 7 ay üzerinden sözleşme yaptılar, daha sonra bu sözleşmeleri 11 aya çıkardılar. Ama bu çalışanların ne sınıfta olduğu belli değil. Sendika olarak tiyatronun yönetimine soruyoruz: ‘Bu kadrolarda çalışan arkadaşlar işçi mi, memur mu’ diye, yanıt veremiyorlar. Oysa yasaya göre bu personel işçi değilse, kamu görevlisi olmalıdır. Bunun da ötesinde tiyatro yönetimi, bu kadrolarda çalışanların ‘memur olmadıkları gerekçesiyle sendikamıza üye yapılamayacağını’ da dile getiriyor. Bu durum diğer kadrolar için ‘fiili durum’ yaratıyor. Tiyatro özerkliğini yitiriyor.
Demirkaya, son yıllarda Devlet Tiyatrolarına özelleştirilen diğer kamu kurumlarından da ciddi bir personel alımı yapıldığına dikkat çekerek, “Bu şu anlama geliyor:
Tiyatronun niteliğine, çalışmalarına tamamıyla yabancı olan bir istihdam biçimi yaratılıyor. Bu durum KİT’lerdeki gibi dejenerasyona neden olur. İş barışı ve temposu bozulur. Kadrolaşmayı artırır dedi.
Kaynak:Cumhuriyet
Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.
Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberler ve köşe yazıları yukarıdaki butonlar kullanılarak veya aktif link verilerek kullanılabilir.www.4cmagdurlari.blogspot.com
Biz TEKEL ciler Ankara 78 Gün Eylem yaptık ne olur 20 yıllık emeğimizi,Ekmeğimizi almayın bizlerden.. Bizleri Mağdur etmeyin dedik ne mi oldu??? Coplandık, Biber gazına Maruz kaldık,, Havuzlara atıldık vede Mahkemeye verdik ne oldu hiç bir şey olmadı…Nerde Hak Hukuk 15-18 yılı Devletin Daimi Kadrolu İşçisi olarak çalıştık.Aylık Ortalamamız 1200 ile 1500 arasında değişiyordu.. İşyerim olan TEKEL bulunduğum ilde Özelleşmedi Kapandı ..4-c statüsünde işe başlatıldım 45 yaşımdan sonra başka seçeneğim yoktu.. ( hem de işe başladım diye 110 TL de damga vergisi alınıyor benden her yıl aylığım ise 850 TL)Çalıştığım kurumda 50 ye yakın Daimi İşçi ve 70 Memur çalışmakta biz TEKEL ciler olarak da 12 kişi çalışıyoruz.. çalıştığım kurumda Birçok işçi ve memur benim çalışma yılımın olan 18 yılın yarısını dahi çalışmamış, ben 18 yıl çalışmışım onlar ise 10 ile 15 yada kimisi yeni başlamış..Onlar niye yapmıyor yada niye fazla aylık alıyor demiyorum yanlış anlamayın sadece bizlere yapılan kaksızlığı anlatmaya çelışıyorum.. ben 10 ay 8 gün çalışıyorum vede aylığım 850 TL ile 6 Kişilik Aileyi geçindirmeye çalışıyorum hemde 19 yıılık bir çalışan olarak. Çalıştığım işyerinde en az aylık alan Daimi işçi ve Memur benden 800 TL fazla alıyor.. çalıştığım kurumdaki arkadaşlarla kıyaslama yapın.. 18 Yıl beden gücümle çalıştım Haram lokma boğazımdan geçmedi, Hırsızlıktan işten atılmamışım, Yüz kızartıcı suçtan işten atılmamışım, Rüşvetten dolayı işten atılmamışım, Peki suçum neki benim İşyerim kapandı diye.. Daimi işim elimden alındı, Özlük Haklarım bitti, Tazminat Hakkım bitti, Kazanılmış Haklarımın tümü elimden alındı, Aylığım yarıdan fazlası gitti, Ailece Perişan bir durumda geçim sıkıntısı içerisinde bırakıldık, Şimdi bir zamanlar aynı haklara sahip olduğum işçi ve memur olan arkadaşlarla çalıştığım kurumda. biz TEKEL den gelen arkadaşlar sabahtan akşama kadar diğer kurumlara evrak kavuşturmak için, getir götür ve temizlik, ile bahçe işlerini yapmak için adeta çırpınıyoruz... Çünkü bizden başkasına yaptıramıyorlar bu işleri ve üstelik çoğumuzun yaşı 45 in üstünde aylığız ise 850 TL. İşte kendilerini Adalet, Hak, Hukuk ve biz TEKEL cilere Merhamet ettiklerini söyleyenlerin adaleti.. ALLAH kimseyi bizim durumumuza düşürmesin ve herkese daha da fazlasını versin... Anlamadığımız?? siz bir kurumu Özelleştirebilir yada Kapatabilirsiniz ama orada çalışan binlerce insanı mağdur etmeye kimsenin hakkı yoktur ve üstelik bu insanlar beden gücüyle çalışan insanlar, en verimli çağlarını Tütün Balyası çekerek, Kamyon yükleyerek çalışan insanlar... Bir çoğumuzun Üniversiteye giden,askarde olan ve Evlilik çağında olan Çocuklarımız var bunları nasıl 850 TL ile okutacağız, evlendireceğiz,yuva sahibi yapacağız.. Evet bütün bunları 4-c de çalışarak ve 850 TL Aylıkla yapacağız emekli olmak içinse kısmet olursa 15 yıl çalışmam gerekiyor .. Mahkemeye verin Türkiyede biraz zor alırız haklarımızı Çünki biz tekelciler verdik daha birşey çıkmadı, Tüvik te çalışanlar verdi Anayasaya Aykırı değil dediler.. Sanırım İnsan Hakları Mahkemesine gitmekten başka çaremiz yok...
YanıtlaSil