Hanefi Bostan Hükümet Programında Güvencesiz Bir İstihdama Yer Vermemelidir dedi.Hanefi Bostan torba yasada düzenleme yapılırken 4/B ve 4/C göz ardı edildi şeklinde konuştu.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, 61. Hükümeti kurma görevini 29 Haziran 2011 tarihi itibarıyla AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘a vermiş bulunuyor. Kurulacak yeni Hükümetin milletimiz, ülkemiz ve kamu çalışanları için hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Yeni Hükümet Programında güvencesiz istihdama yer verilmemesi kamu çalışanları ve kamu çalışanı adaylarının en önemli beklentilerinden biridir" dedi.
Yazılı açıklama yapan Bostan, "İş güvencesinin sağlanması başta 158 sayılı İLO sözleşmesi olmak üzere değişik uluslararası sözleşmelerde açıkça düzenlenerek hüküm altına alınmıştır. Bu meyan da geçerli bir nedene dayanmayan işten çıkarmaya karşı çalışanların korunması ve işten çıkarmalarda geçerli neden zorunluluğu Avrupa Sosyal Şartının 24. maddesinde açıkça yer almaktadır" diye konuştu.
Silik bir toplumun kimseye fayda getirmeyeceğini ifade eden Bostan "Birçok insani hak ve korumadan yararlanamayan sözleşmeli personel sosyal devlet anlayışının sonunu getireceği muhakkaktır. Geleceğine güvenle bakamayan, işini kaybetme korkusuyla yaşayan, devletine güvenmeyen, silik bir toplumun kimseye fayda getirmeyeceği açıktır. Konfederasyonumuza bağlı bir sendika tarafından Danıştay‘a açılan davada "zayıf olan bireyin çalışma barışını ve güvenini bozup çalışanları sürekli olarak işten çıkarılma tehdidi altında bırakarak çalışma verimini etkileyecek düzenlemelerin iptal sebebi olacağı" vurgusuna yer vermiştir. Çünkü çalışanları ayrıma tabi tutan düzenlemelere gerekçe gösterilecek hiçbir evrensel hukuk normu bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. M. Hanefi Bostan sözlerine şöyle devam etti:
"Kamuoyunda Torba yasa olarak bilinen 6111 sayılı kanun ile 657 sayılı kanuna tabi devlet memurları hakkında olumlu ve olumsuz çeşitli düzenlemeler yapılırken 657 sayılı yasanın 4/B ve 4/C statüsünde yer alan personelin hakları geride bırakıldı. Türkiye Kamu Sen‘in ve bağlı sendikaların yoğun mücadelesi sonucu, seçim arifesinde 60. Hükümet, 4 Haziran 2011 tarihli Resmî Gazete mükerrer 27954 sayısında yayınlanan 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 300 bin sözleşmeli personelden, yaklaşık 192 bin kişiyi kadroya geçirilmesine karar verdi. Geriye kalan yaklaşık 110 binin üzerinde sözleşmeli personel ise yok sayıldı. Türkiye Kamu-Sen olarak, sözleşmeli personelin bir kısmının kadroya geçirilmesini, olumlu bir gelişme olarak görmekle birlikte, sorunun tam anlamıyla çözülmediğini kamuoyuna bildirmeyi bir gereklilik olarak görmekteyiz. Ümit edilir ki yeni kurulacak olan 61. Hükümet, geride kalan diğer 4-B ve 4-C‘li sözleşmeli memurları daimi kadroya geçirir."
Kurulacak olan 61. Hükümet‘in, bütün sözleşmelileri daimi memur kadrosuna geçirmekte kararlı olduğunu açıkça beyan etmesi gerektiğini belirten Bostan, "Ayrıca 6111 Sayılı Kanunla memurlar aleyhine getirilen aşağıda hükümleri yürürlükten kaldırmalıdır. Kamuya özel sektörden üst düzey yönetici atanması sağlanarak, hükümet memuru uygulamasına geçilmiştir. Kanunla kamuya özel sektörden üst düzey yönetici atanmasının önünü açan madde ile kamuda kariyer ve liyakat ilkesi zedelenmekte, siyasetle özel sektör ilişkisi yasallaştırılmakta, hükümet memuru uygulamasına geçilmekte, kamunun işleyişini bilmeyen kimselerin tepeden inme bir şekilde kamuda üst düzey yönetici olabilmelerinin önü açılmaktadır. Kamu yönetiminin üst düzey yöneticilik makamları, siyasi iktidarla gelip gidecek siyasi kadrolara dönüştürülmekte, memuriyet kariyer sisteminin taşıyıcısı olan piramidin tepesi kariyer sistemine kapanmaktadır" dedi.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Bostan, kadrosu kaldırılan memurların sürgün edilebilmelerinin önünün açıldığını öne sürerek, "Siyasi iktidarın "kadro kaldırma yetkisini" sık ve yaygın olarak kullanabilmesine imkân verilmekte, temel memur güvencesi ortadan kaldırılarak, "kadro kaldırma yetkisi" bütün kamu sistemini sürekli tehdit edecek bir yetki olarak kullanılabilecek serbest yetkiye dönüştürülmekte, siyasi iktidarın kamu personeli üzerinde yapacağı partizanca işlemlerin kapısı sonuna kadar açılmaktadır. Kadrosu kaldırılan memurların tamamının Devlet Personel Başkanlığı bünyesinde bir havuza gönderilerek, istekleri dışında farklı kurumlara nakil edilebilmeleri sağlanmaktadır. Bu çerçevede özellikle müfettişlerin de aynı şekilde değerlendirilerek farklı kurumlarda farklı unvanlarla değerlendirilecek olması, kamuda denetimsiz bir yapı oluşturulmasının yolunu açacak bir uygulama olarak görülmektedir. Bu uygulama kamu çalışanlarına baskı ve yıldırma politikalarının daha da sert bir şekilde sürgüne dönüşeceğinin işaretidir" diye konuştu.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Geçici görevlendirmelerin bir yılda 6 ayı geçemeyeceği hükme bağlanarak, sendikal baskılar ve yıldırma politikalarına yasal kılıf hazırlandığını belirten Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Geçici görevlendirmelere bir üst sınır getirilmesi olumlu olmakla birlikte, toplu görüşmelerde mutabakat altına alınmasına ve konuya ilişkin 2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesi hükmünün geçici görevlendirmeleri, toplu görüşmelerde sağlanan mutabakata uygun olarak geçici görevlendirmeleri bir yılda 2 ay olarak sınırlamasına rağmen, tasarıda bu sürenin 6 ay olarak belirlenmesi, hem mutabakata hem yürürlükteki Başbakanlık Genelgesine hem de kadro gereklerine aykırıdır. Bu denli uzun bir süre personel ihtiyacı duyulan bir kadroya asaleten atama yapılması esas olmalıdır. Bir yılda 6 ay boyunca geçici görevlendirme yapılabilmesine imkân tanınması memurların adeta sürgün edilebilmelerinin yasal dayanağı oluşturulmuştur. Özellikle sendikalarımıza üye olan memurlar için geçici görevlendirme yoluyla uygulanan baskılar yargı konusu olmuştur. Bu madde ile baskı ve yıldırma politikalarına yasal dayanak oluşturulmaktadır" şeklinde konuştu.
Bostan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 olan kamu görevlilerine ilave bir kademe verilmesi uygulamasının, son 8 yılda disiplin cezası almamış olanlar şeklinde değiştirilmesi; memurların ilave kademe ilerlemesi elde etmesi için gerekli süreyi uzatmakta ve kamu görevlilerinin haklarında bir kısıtlamaya yol açmaktadır. 6111 Sayılı Kanunla kamuda sicil sistemi kaldKa hükümleri yürürlükten kaldırmalıdır. Kaırılmaktadır. Böyle bir uygulama kamuda kurumların ve kurum yöneticilerinin keyfi bir şekilde yeni disiplin ve sicil uygulaması getirmesine yol açacak, yeknesaklığı, objektifliği ve adaleti zaafa uğratacaktır. Bu şekilde kamunun işleyişi büyük yara alacaktır. Kamuda iç barışın sağlanması ve verimliliğin artırılması için güvencesiz istihdama son verilmeli, görevde yükselmeler kariyer ve liyakat esas alınarak yapılmalı, kamu çalışanları kimseye ihtiyaç duymayacak bir ücrete kavuşturulmalı ve eşit işe eşit ücret uygulamasına hemen geçilmelidir.
www.4cmagdurlari.blogspot.com
Haberimizi Paylaşmak için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.
Bakın Ben Devletin Kadrolu işçisi olarak tam 18 yıl çalıştım Özelleştirmeler ve İşyeri kapanama nedeniyle şimdi 4-c de çalışmaktayım.. Geldiğim kurumda TEDAŞ,TELEKOM ve biz Tekelden gelenler ,TEDAŞ ve TELEKOM dan gelen arkadaşlar Kadrolu Özlük haklarıyla gelmişler. Bizler ise Kadrosu elinden alınmış, Özlük hakları yok olmuş, Kıdem tazminatı yok, Aile Düzeni Alt Üst olmuş, TEKEL de aldığımız Aylık yarı yarıya düşürülmüş, Ne olduğu belli olmayan gittiği Kurumda Ötekileştirilmiş olarak bakılan, Çok af edersiniz sadece Tuvalet ve temizlik işlerinde çalıştırılıp, ve Üstelik bu yapılan haksızlıkları Anakarada EYLEM yaparak dile getirdiği için Coplanmış, Biber Gazına maruz kalmış, Yetmedi Havuza Atıldık, Yetmedi Yan gelip yatmakla, Devletin Malını Yemekle, Yetimin Hakkını Almakla İtham edildik... Özelleştirmeler sonucu Kadrolu Dağıtılan Arkadaşlarla farkımız onlar MEMUR biz ise İŞÇİ olmamız.. Yanlış anlaşılmasın niye onları kadrolu dağıttılar demiyorum Çünkü kimseyi ALLAH bizim yerimize koymasın, ama bu ayrımcılık neden... Çalıştığımız kurumlarda diğer personel ile aramızda 3000 üç bin liraya kadar fark var aynı işi yapıyoruz onlar alıyor 3850 TL bizler ise 850TL.
YanıtlaSilYA ALLAH aşkına bu haksızlık değilmi. Bizde Kadroluyduk, Bizde Daimi İşçi olarak çalışıyorduk, Bizde Aynı şartlarda işe girdik, Bizde Aile geçindiriyoruz, Ya kısacası Bizde "İ N S A N I Z" ???? Şimdi Düşünüyorum Özelleştirmelerde bizim herhangi bir hatamız, yada bizden kaynaklanan bir şey yok, Tamamen yanlış Politikalar yada Birilerine Peşkeş çekilmek için satılmış, Özelleştirilmiş. Biz senelerini İşçi olarak Beden Gücüyle Çalışan Herhangi bir İmza yetkisi bile olmayan İşçilerin günahı ne???? Şimdi Ailesini geçindirmek için Adeta şaşkınlıkla ne yapacağını bilmeyen, Rüzgara Kapılmış Yaprak gibi Sağa sola savruluyoruz.. Eyer Özelleştirmeler neticesinde kurumlardaki tüm çalışanlar aynı şartlara maruz kalmış iseler amenna, ama yok ayrı ayrı muamele yaparsanız o zaman nasıl HAK, HUKUK, ADALET' ten Söz edilebilirimi??? Deniliyor ki Onların Tazminatlarını verdik Lütfen sizde bizde biliyoruz ki Tazminat bizlerin aylığından kesilen para değimli ??? Hadi verdiniz Borcu olanlar Borçlarını ödedi , Çünkü Bundan sonra borç ödeme gibi çaresi olmayacak ..Evi olmayanlar belki biraz daha da borç ederek ev aldı, Belki araba aldı eyer alabilirse tabi ??? ya bundan sora 6 Kişilik bir Aileyle ne edecek nasıl 850 TL ile Geçinecek Söyler misiniz ??? 18 yıl çalıştık Devletin Daimi İşçisi olarak çok iyi değilse de belli bir yaşantı seviyemiz vardı aylık ortalamamız 1300 TL ile 1600 TL. arasında idi aylığımız yarı yarıya düşürüldü 6 kişiyle nasıl 850 TL ile geçineceğiz Lütfen bizleri Kadrosuz bırakan bizlere haksızlık etmediğini söyleyenlere sorar mısınız ??? Üstelik Her yıl işbaşı yaptığımızda 110 lira Damga Pulu Vergisi ödüyoruz ve toplam 10 ay 22 gün çalıştırılıyoruz…. Bizlerin bunca hakları elinden alınmasına rağmen Aile yardımını bile vermediler evet aylığı 2000 iki bin TL olan ve 12 çalıştırılan arkadaşlarımıza verildi ama bizlere yani TEKEL cilere ayda 850 TL alan bizlere verilmedi ?? Ya ne bu Bizlere yani TEKEL cilere duyulan “K İ N” ve Duyulan ”N E F R E T” Anlamak mümkün değil.. Daha bir hafta önce 200000 İki Yüz Binin üzerinde Kadro dağıtıldı ama Kadrosu elinden alınan 850 sekiz bin beş yüz TEKEL’ciye Kadro verilmedi bırakın Kadroyu Aile Yardımı bile verilmedi ???? Üstelik bu TEKEL İşçiler bir zamanlar Devletin kasasını parayla dolduran Devlete Hazineye Katkı sağlayan bir Kuruma Yıllarını veren İ N S A N L A R’ dır, İ Ş Ç İ L E R ‘dir Öyle değimli ??? Bü gün ise Ailesine nasıl ekmek götüreceğinin derdine düşürülmüştür.. Yeter artık Lütfen bu feryadımızı Bildirin Bizleri Yönetenlere Bu Ülkede Mağdur Edilen TEKEL cilerin artık dayanacak Takatlarının kalmadığını ve gerçekten Mağdur edildiğini??
Selamlar Saygılar HAKSIZLIK ve MAĞDUR EDİLMİŞ TEKEL’ ci…..